DEVAM: 60. Mestler
Üzerine Meshetmek
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنَا
أَبِي
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ عَنْ
أَبِي بَكْرٍ
يَعْنِي
ابْنَ حَفْصِ
بْنِ عُمَرَ
بْنِ سَعْدٍ
سَمِعَ أَبَا
عَبْدِ
اللَّهِ عَنْ
أَبِي عَبْدِ
الرَّحْمَنِ السُّلَمِيِّ
أَنَّهُ
شَهِدَ
عَبْدَ الرَّحْمَنِ
بْنَ عَوْفٍ
يَسْأَلُ
بِلَالًا عَنْ
وُضُوءِ
رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَقَالَ
كَانَ يَخْرُجُ
يَقْضِي
حَاجَتَهُ
فَآتِيهِ
بِالْمَاءِ
فَيَتَوَضَّأُ
وَيَمْسَحُ
عَلَى
عِمَامَتِهِ
وَمُوقَيْهِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد هُوَ
أَبُو عَبْدِ
اللَّهِ
مَوْلَى
بَنِي تَيْمِ
بْنِ مُرَّةَ
Ebu Abdirrahman'dan,
demiştir ki; "Abdurrahman b. Avf'ın Bilal'e Rasuiullah (sallallahu aleyhi
ve sellem)'in (nasıl) abdest aldığını sorarken gördüm. (Bilal de şöyle) dedi; "Abdest
bozma ihtiyacını gidermek için dışarı çıkardı. Ben de ona su getirirdim. Abdest
alır, (başının ön tarafı ile birlmikte) sarığına ve çizmelerinin üzerine
meshederdi."
Ebu Davud dedi ki Ravi
Ebu Abdillah, Teym b. Murre oğullarının hürriyete kavuşturduğu kişidir.
Diğer tahric: Müslim,
tahare; Tirmizi, tahare; Mesai, tahare; ibn Mace. tahare; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Hadiste geçen "muk" kelimesi bir
mest çeşididir, ibnu'l-Arabi, Tirmizi Şerhi'nde “muk" kelimesi için
şunları söylemektedir: "Eğer ayakkabı deriden yapılır, ayağın her tarafını
örter, dikişli ve astarlı olursa buna "huf = mest" denir. Fakat
astarsız olursa o zaman "muk" denilir."
Hattabi,
"muk" goncu kısa olan mesttir diyor. Cevheri ise, "muk" mestin
üzerine giyilen çizmedir, demektedir.
Ebu
Hanife, Ahmed ve Müzeni hazretleri çizme üzerine meshin caiz olduğuna bu
Hadisle hükmetmişlerdir. Ancak çizmenin meshe müsait olması ve ayağa abdestli
iken giyilmesi lazımdır. Keza eğer mest üzerine giyilmişse mestlerin giyildiği
ilk abdest bozulmadan, yani mestlerin üzerine meshetme mecburiyeti doğmadan
önce giyilmesi lazımdır. Şayet, mest üzerine mesh edildikten sonra giyilirse
bir başka ifadeyle mestler giyildikten sonra abdest bozulup ondan sonra çizme giyilir
ve üzerine meshedilirse abdest sahih olmaz.
Malikilere
göre ise; çizme üzerine meshin sahih olabilmesi için çizmenin deriden olması,
mestle beraber abdestli iken giyilmesi şarttır.
Çizine
üzerine meshin caiz olup olmaması hususunda Şafii mezhebinde iki görüş vardır.
Nevevi merhum Mühezzeb Şerhinde Şafii mezhebinde sahih olan görüşe göre çizme
üzerine meshetmek caiz değildir, diyor.
Görüldüğü
gibi Hadiste Resulullah yalnız sarık üzerine mesh ettiğinden bahsedilmekte,
sarıkla birlikte başına da meshettiğine dair bir ifade yer almamaktadır. Bu
bakımdan bu hadis sadece sarık üzerine meshetmenin caiz olduğunu söyleyen imam
Ahmed ve taraftarlarının bu mevzudaki görüşlerine bir delil teşkil eder gibiyse
de aslında değildir. Çünkü bu hadiste Hz. Peygamber, başına meshetmcyi terk
ettiğine dair de bir ifade yoktur. Bunu ifade eden başka bir hadis de yoktur.
Şayet böyle bir hadis mevcut olsa bile, hadisenin Maide Suresi'nden sonra ve
özürsüz olarak yapıldığının açıklanması gerekir. Aksi takdirde bu izaha muhtaç,
kapalı ifadenin diğer hadislerin ışığında açıklanması gerekir. Gerçekten burada
da durum aynen böyledir. Öyleyse bu hadisin bu mevzuda gelen diğer hadislerin
ışığında tefsir edilmesi gerekir. Bu hadisi açıklamak için bu mevzuda gelen
hadislerin en meşhur olanı da 150 numaralı Muğire hadisidir.
İmam-Ahmed
ve taraftarları mevzumuzu teşkil eden bu hadise dayanarak abdestte sadece
sarığı meshetmenin başı meshetmek için yeterli olacağını söylemişler, cumhuru ulema
ise kendilerine yukarıdaki şekilde cevap vermişlerdir.